İçeriğe atla

Fransız Devrim Savaşları

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Fransız Devrim Savaşları
ValmyMarengo
Tarih1792–1802
Bölge
Sonuç

Fransa Cumhuriyeti zaferi

Taraflar

 Kutsal Roma İmparatorluğu[1]
 Prusya[2]
 Büyük Britanya[3]
 Rusya[4]
Fransa Krallığı Fransız hanedan yanlıları ve Karşı Devrimciler
İspanya İspanya[5]
Portekiz
 Sardinya
Napoli
Diğer İtalyan devletleri[6]
 Osmanlı İmparatorluğu

 Hollanda Cumhuriyeti[7]


Haiti

Fransa Fransa Cumhuriyeti


Danimarka Danimarka-Norveç[10]
Maisur Krallığı
Komutanlar ve liderler

Habsburg Monarşisi Arşidük Karl
Habsburg Monarşisi Michael von Melas
Habsburg Monarşisi József Alvinczi
Habsburg Monarşisi Dagobert Sigmund von Wurmser
Habsburg Monarşisi Peter Quasdanovich
Prusya Krallığı Braunschweig Dükü
Prusya Krallığı Hohenlohe Prensi
Fransa Krallığı Condé Prensi
Büyük Britanya Krallığı William Pitt
Büyük Britanya Krallığı Prens Frederick
Büyük Britanya Krallığı Horatio Nelson
Büyük Britanya Krallığı Ralph Abercromby
Büyük Britanya Krallığı William Sidney Smith
Rus İmparatorluğu Aleksandr Suvorov
Osmanlı İmparatorluğu Cezzar Ahmet Paşa
Murad Bey

Toussaint L'Ouverture

Fransa Napolyon Bonapart
Fransa Michel Ney
Fransa Charles Pichegru
Fransa Jean-Baptiste Jourdan
Fransa André Masséna
Fransa Jean Victor Marie Moreau
Fransa Charles François Dumouriez
Fransa Francisco de Miranda
Fransa Louis Desaix (ölü)
Fransa François Christophe Kellermann
Wolfe Tone

Jan Henryk Dąbrowski

VII. Christian
Danimarka Olfert Fischer

Danimarka Steen Bille
Tipu Sultan (ölü)
Kayıplar

Avusturyalılar (1792–97)
94.700 kişi çatışmada öldü
100.000 kişi yaralandı
220.000 kişi esir alındı
1796–97 İtalyan seferi
27.000 kişi öldüv Bilinmeyen yaralılar
160.000 kişi esir alındı
1.600 mühimmat
İngilizler

3.200 kişi çatışmada öldü (donanma)

Fransız (1792–97)
100.000 kişi savaşta öldürüldü
150.000 kişi esir alındı
1796–97 İtalyan seferi
45.000 kişi öldü, yaralandı veya esir alındı

Ayrıca 10.000 donanma personeli kaybı
  1. İsmen Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu olarak katılmıştır. Avusturya Hollandası ve Milan Dükalığı Avusturya hakimiyeti altındayken, Habsburg kontrolü altındaki Toskana Büyük Dükalığı gibi İtalyan devletleri de savaşta yer almıştır.
  2. 1795 Basel Antlaşması sonrası tarafsız.
  3. 1 Ocak 1801'de Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı oldu.
  4. 1799'da Fransa'ya savaş ilan etmiş fakat aynı yıl içinde İkinci Koalisyon'dan ayrılmıştır.
  5. 1796'da İkinci San Ildefonso Antlaşması ile Fransa'nın müttefiki oldu.
  6. Neredeyse Papalık Devleti ve Venedik Cumhuriyeti dahil tüm İtalyan devletleri, 1796 Napolyon işgaliyle fethedildi ve Fransa'nın uydu devletleri haline geldiler.
  7. Güçlerinin çoğu işgalci Fransa ordusuna katılmak yerine firar etti. 1795'te Basel Antlaşması sonrası Batavya Cumhuriyeti olarak Fransa ile müttefik oldu.
  8. Britanya yönetimine karşı 1798 İrlanda Ayaklanması'nı başlattı.
  9. 1795'teki Üçüncü bölünme sonrası Polonya-Litvanya Birliği'nin dağılması ile Fransa'ya geldiler.
  10. Resmî olarak tarafsız olmalarına rağmen Kopenhag Muhaberesi'nde Büyük Britanya, Danimarka filosuna saldırdı.

Fransız Devrim Savaşları (Fransızca: Guerres de la Révolution française) 1792'den 1802'ye kadar süren Fransız Devrimi'nin sonucu olarak ortaya çıkan bir dizi kapsamlı askeri çatışmadır. Çatışmalar Fransa'yı İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya ve diğer birçok ülkeyle karşı karşıya getirdi. Savaşlar iki döneme ayrılır: Birinci Koalisyon Savaşı (1792-1797) ve İkinci Koalisyon Savaşı (1798-1802). Başlangıçta Avrupa ile sınırlı olan mücadele giderek küresel boyut kazandı. Fransa, on yıllık sürekli savaş ve saldırgan diplomasiden sonra, Avrupa'nın çoğuna karşı savaş için tamamen seferber edilmiş olan geniş Fransız nüfusu çok büyük ve güçlü ordusu sayesinde İtalya Yarımadası'ndaki, Aşağı Ülkeler'deki ve Renanya'daki toprakları fethetti. Fransızların bu çatışmalardaki başarısı, askeri işgali ve devrimci ilkelerin Avrupa'nın büyük bir bölümüne yayılmasını sağladı.[1]

1791'de, Avrupa'nın diğer monarşileri devrime ve onun yol açtığı ayaklanmalara öfkeyle bakıyorlardı ve devrimin yayılmasını önlemek için Kral XVI. Louis'i desteklemek mi, yoksa Fransa'daki kaos ortamından yararlanmak mı gerektiğini düşünüyorlardı. Avusturya, Fransa sınırına önemli miktarda asker konuşlandırdı ve Prusya ile birlikte, Kral Louis XVI ve Kraliçe Marie Antoinette'e bir şey olması halinde ağır sonuçlar doğuracağı tehdidinde bulunan Pillnitz Deklarasyonu'nu yayınladı. Avusturya, Fransız sınırındaki birliklerini geri çekmeyi ve güç kullanma tehdidi karşısında geri adım atmayı reddettikten sonra, Fransa 1792 baharında Avusturya ve Prusya'ya savaş ilan etti, her iki ülke de koordineli bir işgalle karşılık verdi, ancak bu işgal Eylül ayındaki Valmy Muharebesi'yle geri püskürtüldü. Bu zafer, Ulusal Konvansiyonu monarşiyi ortadan kaldırmaya cesaretlendirdi.[2] Yeni Fransız ordularının bir dizi zaferi, 1793 baharında Neerwinden'deki yenilgiyle aniden sona erdi. Fransızlar yılın geri kalanında ek yenilgiler yaşadılar ve bu zor zamanlar Jakobenlerin iktidara gelmesine ve ülkeyi birleştirmek için Terör Dönemi'ni dayatmasına olanak tanıdı.

1794 yılında Fransızlar için durum önemli ölçüde iyileşti. Avusturyalılar ve Hollandalılara karşı Fleurus'ta ve İspanyollara karşı Kara Dağlar'da kazanılan büyük zaferler, savaşlarda yeni bir aşamanın başlangıcını işaret etti. 1795'te Fransızlar Avusturya-Hollanda'sını ve Hollanda Cumhuriyeti'ni ele geçirmişti. Fransızlar da Basel Barışı'yla İspanya ve Prusya'yı savaş dışı bıraktılar. Daha önce hiç bilinmeyen Napolyon Bonapart adlı bir general, ilk seferine Nisan 1796'da İtalya'da başladı. Napolyon komutasındaki Fransız orduları bir yıldan kısa bir sürede Habsburg kuvvetlerini yok etti ve onları İtalyan yarımadasından kovdu, hemen hemen her savaşı kazandı ve 150.000 esir aldı. Fransız kuvvetlerinin Viyana'ya doğru ilerlemesi üzerine Avusturyalılar barış istediler ve Cumhuriyet'e karşı Birinci Koalisyon'u sona erdiren Campo Formio Antlaşması'nı kabul ettiler.

İkinci Koalisyon Savaşı, 1798 yılında Napolyon önderliğindeki Fransızların Mısır'ı işgaliyle başladı. Müttefikler, Fransa'nın Ortadoğu'daki çabalarının sunduğu fırsatı, Birinci Koalisyon'dan kaybedilen toprakları geri almak için değerlendirdiler. Savaş, Müttefikler için Avrupa'da iyi başladı. Fransızları yavaş yavaş İtalya'dan çıkardılar ve İsviçre'yi işgal ettiler. Müttefikler, Magnano, Cassano ve Novi savaşlarında zaferler kazandı. Ancak çabaları, Eylül 1799'da Zürih'te Fransızların kazandığı zaferle büyük ölçüde boşa çıktı ve bu da Rusya'nın savaştan çekilmesine neden oldu.[2] Bu arada Napolyon'un kuvvetleri Mısır ve Osmanlı ordularını Piramitler, Tabor Dağı ve Abukir Muharebeleri'nde yok etti. Mısır'daki bu zaferler Napolyon'un Fransa'daki popülaritesini daha da artırdı ve 1799 sonbaharında zaferle geri döndü. Ancak Mısır seferi sonuçta başarısızlıkla sonuçlandı. Ayrıca, Kraliyet Donanması 1798'de Nil Muharebesi'ni kazanarak, İngilizlerin Akdeniz üzerindeki kontrolünü daha da güçlendirmiş ve Fransız Donanması'nı zayıflatmıştı.

Napolyon'un Mısır'dan gelişi, 18 Brumaire Darbesi ile Direktuvar'ın düşmesine ve Napolyon'un kendisini Konsül olarak atamasına yol açtı. Napolyon daha sonra Fransız ordusunu yeniden düzenledi ve 1800 baharında İtalya'daki Avusturyalılara karşı yeni bir saldırı başlattı. Bu, Haziran 1800'de Marengo Muharebesi'nde Fransızların kesin zaferini getirdi ve ardından Avusturyalılar bir kez daha yarımadadan çekildiler. Bavyera'daki Hohenlinden'de Fransızların kazandığı bir diğer ezici zafer, Avusturyalıları ikinci kez barış aramaya zorladı ve bu da 1801'de Lunéville Antlaşması'nın imzalanmasına yol açtı. Avusturya ve Rusya'nın savaştan çekilmesiyle İngiltere giderek daha fazla yalnızlaştı ve 1802'de Napolyon hükûmetiyle Amiens Antlaşması'nı imzalayarak Devrim Savaşları'nı sona erdirdi. Ancak, devam eden gerginliklerin kontrol altına alınması çok zor oldu ve bir yıl sonra Üçüncü Koalisyon'un kurulmasıyla Napolyon Savaşları başladı ve Koalisyon Savaşları serisi devam etti.

Fransız Devrimi, Fransız ve Avrupa yaşamının hemen hemen her alanını değiştirdi. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik fikirlerini tüm Avrupa'ya yaydı. On sekizinci yüzyıl ordularının katı protokolleri, durağan operasyonel stratejileri, isteksiz askerleri ve aristokrat subay sınıfları, Fransız monarşisi ve soylularının liberal meclislere yer açmasıyla büyük bir yeniden yapılanma süreci geçirdi. Bu dönemde savaşlarda meydana gelen temel değişimler, bilim insanlarını bu dönemi "modern savaşın" başlangıcı olarak tanımlamaya yöneltti.[3]

1792'de savaş ilanının ardından, Fransa sınırlarına yaklaşan düşman ordusu, Paris hükûmetini radikal önlemler almaya yöneltti. 23 Ağustos 1793 günü, askeri tarihte tarihi bir gün olarak kayıtlara geçecekti; o tarihte Ulusal Konvansiyon, insanlık tarihinde ilk kez levée en masse, yani toplu askerlik çağrısında bulundu. Ertesi yılın yazında, askerlik hizmetine başlama zorunluluğu yaklaşık 500.000 kişiyi hizmete hazır hale getirdi ve Fransızlar Avrupalı düşmanlarına darbe indirmeye başladı.[2]

Devrim sırasında ordular, Kutsal Roma ordularından belirgin şekilde daha büyük hale geldi ve birliklerin yeni coşkusuyla birleşince taktik ve stratejik fırsatlar daha da derinleşti. 1797'de Fransızlar Birinci Koalisyonu yenmiş, Aşağı Ülkeler'i, Ren Nehri'nin batı yakasını ve Kuzey İtalya'yı işgal etmişti. Bu hedefler yüzyıllardır Valois ve Bourbon hanedanlarının ulaşamadığı hedeflerdi. Sonuçlardan memnun olmayan birçok Avrupa gücü İkinci Koalisyonu kurdu. Ancak 1801'de bu da kesin bir yenilgiye uğradı. Fransızların başarısının bir diğer önemli yönü de subay sınıflarında yapılan değişikliklerdi. Geleneksel olarak Avrupa orduları önemli komuta pozisyonlarını güvenilebilecek kişilere, yani aristokrasiye bırakıyordu. Ancak Fransız Devrimi'nin doğası Fransa'nın eski ordusunu parçaladı ve subay ve komutan olacak yeni adamlara ihtiyaç duyuldu.

Devrim Savaşları taktik ve stratejik açıdan yeni fırsatlar yaratmasının yanı sıra modern askeri teorinin de temellerini attı. Sonraki teoriler, Fransız Devrimi'nden ilham aldılar. Bu devrimde korkunç koşullar tüm Fransız milletini savaşa seferber etmiş ve milliyetçiliği askeri tarihin dokusuna dahil edildi.[4] 1795 Fransa'sındaki savaş gerçekliği 1915 Fransa'sındakinden farklı olsa da, savaş anlayışları ve zihniyetleri önemli ölçüde evrim geçirdi. Clausewitz, Devrim ve Napolyon dönemlerini doğru bir şekilde analiz ederek, savaş meydanlarından yasama meclislerine ve insanların düşünme biçimlerine kadar her yerde meydana gelen uluslararası mücadeleleri vurgulayan kapsamlı ve eksiksiz bir savaş teorisini gelecek nesillere aktardı.[5] Savaş artık zafere veya yenilgiye doğru ilerleyen fiziksel ve psikolojik güçlerin geniş bir panoraması olarak ortaya çıktı.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "French Revolutionary wars – Campaign of 1792 | Britannica". www.britannica.com (İngilizce). 28 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2023. 
  2. ^ a b c Blanning 1996.
  3. ^ Kurtz, Lester; Turpin, Jennifer. Encyclopedia of Violence, Peace and Conflict. 2. s. 425. 
  4. ^ Parker, Geoffrey. The Cambridge history of warfare. s. 189. 
  5. ^ Paret, Peter (2018). Clausewitz and the State: The Man, His Theories, and His Times. Princeton University Press. s. 332. ISBN 978-0-6911-8656-6.