Ali Cemal Ben'im
Ali Cemal Ben'im | |
---|---|
Diğer ad(ları) | Beyrutlu Ali Cemal |
Doğum | 1881 Beyrut, Osmanlı Devleti (günümüzde Lübnan) |
Ölüm | 9 Kasım 1939 (58 yaşında) Mersin, Türkiye |
Uyruk | Türk |
Alanı | Resim |
Etkin yıllar | 1904-1939 |
Ali Cemal Ben'im (1881, Beyrut - 9 Kasım 1939, Mersin), Türk asker ve ressam.
Babası Tüccar Emin Bey'di, ilkokula Beyrut'ta başladı, daha sonra ailesiyle beraber İstanbul'a geldi ve eğitimine burada devam etti. Rüşdiyeden sonra girdiği Mekteb-i Bahriyeden 1901 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu.
Mekteb-i Bahriyede resim sanatına olan yeteneği, güzel resim yapmasıyla dikkat çekti. Sanâyi-i Nefîse Mektebine devam ederek buradan mezun oldu. Sanâyi-i Nefîse Mektebinin Osman Hamdi Bey dönemindeki ilk ünlü resim öğrencileri arasındadır, askerlikteki ilk görevi Mekteb-i Bahriyede resim öğretmenliği oldu. Bu görevinin yanında diğer askeri ve sivil okullarda da resim öğretmenliği yaptı. Akademi eğitiminden sonra yaptığı eserlerinde tarihi ve belgesel özellikler görülür.
1904 yılında yüzbaşı rütbesine terfi etti. Balkan Savaşları'na katıldı. Yüzbaşı rütbesindeyken 1913 yılında askerlikten emekli oldu. I. Dünya Savaşı sırasında Enver Paşa tarafından açılmış olan Şişli Resim Atölyesinde, diğer ressam arkadaşlarıyla birlikte savaş ve kahramanlık tabloları yapmak üzere görevlendirildi. Burada kendisi gibi Mekteb-i Bahriye mezunu olan arkadaşları Hikmet Onat, Mehmet Ruhi Arel, Ali Sami Boyar ile birlikte çalıştı. Kendisinin deniz konulu eserleri çok başarılı olduğu için deniz ressamı olarak da ün yaptı. Resim sanatının peyzaj, natürmort ve portre türünde çalıştı. Sulu boya ve yağlı boya tekniğiyle pek çok eser meydana getirdi. 1918 yılında Viyana ve Berlin'de açılan sergilere eserleriyle katılıp büyük takdir topladı. Bahriye Mektebinde ve resim dersi verdiği diğer okullarda pek çok öğrenci yetiştirdi.
"Biraz Su/Yaralı Düşman Askerine Yardım Eden Türk Askeri"[1] adlı tablosunda izlenimciliğin etkisi açıkça görülmektedir. Şişli Atölyesinde yaptığı bu tablosunda Viyana Sergisi'nin amacına uygun olarak Türk sanatçısının dünyadaki değişimlere açık yüzü irdelenirken, konu olarak da savaşın duygusal ve insancıl yönüne de dikkat çekilmiştir. Şişli Atölyesinde en çok yapıt üreten ressam olarak atölyenin yıldızı olarak görüldü.[2] Viyana Sergisi'nde yer alan diğer yapıtları "Dobruca'da/Kurtuluş Savaşı'ndan", "Yaralı Asker", "Türk Süvarisi", "Yasak", "Maydos'tan", "Yalak Yanında Atlı", "Siperde Mektup Okuyan Asker" dir. Bu resimlerinde de izlenimciliğin etkileri görülmektedir.
Emekli olduktan sonra önceleri duvar resimleri ve afişleri yapmak suretiyle geçimini temin etti, daha sonra gazetecilik hayatına atıldı. Önce, "Âlem" mecmuasında çalıştı, bu mecmuanın kapak resimlerini ve karikatürlerini çizdi. Daha sonra, "Tasvir-i Efkâr" gazetesi, "Harp Mecmuası", "İleri" gazetesinde çalıştı. "Tercüman-i Hakikat" ve "Akşam" gazetelerinin de ressamlığını yaptı. "Resimli Gazete", "Resimli Ay" dergisinde, "Nasrettin Hoca" ve "Karagöz" gibi mizah gazetelerinde de çalıştı. "Yenigün" gazetesinde çalışırken, "Cumhuriyet"'e geçerek 1923-1932 yılları arasında bu gazetede ressam olarak görev yaptı. Türk gazeteciliğinde temsili resim, hamasî krokiler çizen ilk gazete ressamıdır. 15 Temmuz 1933 tarihinde İstanbul Matbuat Cemiyeti tarafından üstün çalışmalarından dolayı takdirname ile mükafatlandırıldı. Ankara'da açılan "Ressam Subaylar" sergilerine de katılır ve eserleri takdir edilirdi. Soyadı kanununun çıkmasından sonra "Ben’im" soyadını aldı. Hayatının son yıllarını Mersin'de geçirdi. Liman idaresinde çalışıp, aynı zamanda resim dersleri verdi.
9 Kasım 1939 tarihinde Mersin'de öldü.
Eserleri, İstanbul Resim Heykel Müzesinde, Askerî Müzede, İstanbul Deniz Müzesinde, Ankara'daki Cumhuriyet Müzesinde, Cumhuriyet Gazetesi Arşivinde, yerli ve yabancı özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.