Academia.eduAcademia.edu
77 TEMA 1 Yeni İstanbul’un “Yeni”liğini Sorgulamak: Arnavutköy İlçesi Örneği Eski bir “Yeni İstanbul” olarak Arnavutköy (2004’ten önce) Refah Partisi’nin Mart 1994’teki İstanbul zaferinin ardından bu “Yeni İstanbul”, dönemin tabiriyle, bir tarafta Sultanbeyli diğer tarafta Arnavutköy2 olmak üzere iki ana ocağın üzerinde kurulacak “İslami Banliyöler3” için sık sık dile getirilen bir deyimdi4. Yani Arnavutköy’ün ancak 90’ların ortalarında, açılacak ve gelişecek bir “fırsatlar” alanı olarak yerel siyaset söylemi ve gündemine giriş yaptığı söylenebilir. Demek ki “Yeni İstanbul”, sürekli değişen, belli bir konjonktürde kullanılan, belli sosyal, ekonomik ve siyasi aktörler işaret eden aşırı müphem bir niteleme. Zaman, mekan ve sosyal uzamdaki kendi konumumuzu/ konuşlanışımızı sorgulamadan, “Yeni İstanbul”u kavramak neredeyse imkansız. Çünkü mekansal değerler piyasası son derece hareketlidir ve parçalanmış haldedir. 2004’e kadar Arnavutköy, merkezi 20.000’i aşmayan, toplam 50.000 nüfuslu, ekseriyetle imar dışı gelişmiş, altyapısı olmayan5, kaçak sanayi tesisleriyle6 birlikte gelişigüzel bir şekilde serpilmiş kaba apartkondulardan oluşan “uzak” bir beldeydi7. 1987’den itibaren bir belediye teşkilatına sahip olan Arnavutköy, o tarihe kadar Gaziosmanpaşa ve Çatalca’nın mücavir alanlarında yer alıyordu. Burada yaşayanların çoğu ya bölgedeki sanayi tesislerinde ya GOP atölyelerinde çalışıyor ya da tarımla uğraşıyordu. 1 İmrahor Mahallesi, Ocak 1997 (Fotoğraf: Jean-François Pérouse). Habibler-Arnavutköy karayolundaki feci trafik kazaları dışında8, beldenin adı o dönemde iki hadiseyle yavaş yavaş metropol gündeminde yer bulmaya başladı: Neticede gerçekleştirilmemiş bir cezaevi projesi ve 1994’te yapımı başlayarak 2003’te tamamlanan devasa “Taşoluk Yeşil Camii” vesilesiyle. “Süleymaniye Camii gibi” altı minareye sahip olan bu cami, dış revakla beraber 15.000 kişiyi barındırabilen, son derece dikkat çekici bir ibadet yeridir (Resim 3). Mimar Fazıl Konukseven tarafından tasarlanarak İsmailağa cemaatine bağlı İlme Hizmet Vakfı’nın Bayrampaşa şubesi tarafından inşa edilen cami, orantısız boyutlarıyla Arnavutköy’ün geleceğine yönelik manidar bir yatırım olarak yorumlanabilir. Bu da yapının planlandığı 1994 yılında, bölgenin gelişimine dair iddialı bir kurgunun halihazırda varolduğunu düşündürüyor. Başlangıçta, henüz kentleşmemiş, yapılaşması dağınık ve yoğunluğu aşırı düşük bir muhitte bulunan caminin varlığı son derece şaşırtıcıydıysa9 da yapının “merkezi olma” iddiası açıkça hissediliyordu. Yeni “Yeni İstanbul”un ani terfi süreci (2004-2020) Bu kırılma zamanına kadar şehir dışında bulunan bir mücavir belde belediyesi mahiyetinde kalan Arnavutköy için 2004 senesini, görkemli bir dönüşüm sürecinin başlangıcı olarak görmek yanlış olmaz. Bu sene, İBB sınırlarının yeniden çizilmesi ve il sınırlarının örtüşecek şekilde genişletilmesi ile beraber, Arnavutköy artık İstanbul’un geniş bir bileşeni olarak, büyümekte olan ARREDAMENTO Jean-François Pérouse ■ Birkaç sene önce, saygın bir tarihçi meslektaşım, Boğaz kıyısındaki Arnavutköy’e gitmek üzere bir “Arnavutköy” otobüsüne bindi ve küçümsenmeyecek bir müddet sonra yanlış istikamete gitmekte olduğunu farketti. Meğer başka bir Arnavutköy varmış! 1997’den beri düzenli olarak arşınladığımız ve belgelemeye çalıştığımız, uzun süre metropolün kenarında kalmış ve artık 2022’de tufanın gözünde zuhur eden bu alanın, İstanbul idari haritasına sadece 15 yıl önce eklenmiş olan bu ilçenin oluşumunu ve şimdiki halini, saha deneyimimden hareketle irdeleyerek, kullanılagelen “Yeni İstanbul” nitelendirmesini biraz sorgulamak istiyorum. Merkezde olduklarını zannedenler tarafından halen gözardı edilen ya da hiç bilinmeyen bu “öteki Arnavutköy”, artık dillere destan “Yeni İstanbul”un yeni merkezi olmaya adaydır. En azından belli çevreler ve menfaat gruplarına göre. Aslına bakarsak “Yeni İstanbul” deyimi, şimdilerde metropolün bütünleşmiş bir parçası olan Ümraniye için 1990’larda kullanılmış son derece göreceli bir isimlendirme. Şehir orantısız bir şekilde yayıldıkça, “Yeni İstanbul” adayları da çoğalıp yükselerek kısa bir süre sonra sıradanlaşıyor ardarda. Kentsel yayılma diye adlandırdığımız olgu da bundan ibarettir1. 42 TL 2022/03-04 TASARIM KÜLTÜRÜ DERGİSİ MARTN SAN ŞEHİR KİMİN, DENİZ KİMİN?: YENİ İSTANBUL, YENİ İSTANBULLULUK ÇANAKKALE GAZİ EVİ VE REHABİLİTASYON MERKEZİ HOOBA DESIGN GROUP VENEDİK MİMARLIK BİENALİ: BİRLİKTE YAŞAMAYI ANLAMAK PİYALEPAŞA İSTANBUL BİYOFİLİK DIŞ MEKAN SERGE SCHOEMAKER ARCHITECTS ESKİ BİR JAPON OKUL KİTABININ DÜŞÜNDÜRTTÜKLERİ ISSN 2536-4952 03-04 9 772536 495001