kapatmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]kapatmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kapatır)
- bir malı değerinden aşağı karşılıkla elde etmek
- Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar. - H. Taner
- kapamak
- Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler. - Y. K. Karaosmanoğlu
- bir kadınla nikâhsız yaşamak
- yayımını yasak etmek, yayımına son vermek
- Gazete kapatmak.
- herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek
- Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış. - H. E. Adıvar
- bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek
- Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu. - Ç. Altan
Çekimleme
[değiştir]kapatmak eyleminin çekimi
Karşıt anlamlar
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "kapatmak" maddesi