İçeriğe atla

Ters kare yasası

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Ters kare kanunu sayfasından yönlendirildi)
Çizgiler kaynaktan çıkan akışı temsil eder. Akış çizgilerinin toplam sayısı kaynağın kuvvetine dayanır ve artan uzaklıkla sabittir. Akış çizgilerinin (birim alana düşen çizgi) büyük yoğunluğu güçlü alan anlamına gelir. Akış çizgilerinin yoğunluğu ters olarak kaynaktan gelen uzaklığın karesiyle oranlıdır çünkü kürenin yüzey alanı yarıçapın karesiyle artar.Bu yüzden, alanın kuvveti ters olarak kaynaktan gelen uzaklığın karesiyle orantılıdır.

Ters kare yasası, fizikte ters kare yasası belirli bir fiziksel miktar veya şiddeti o fiziksel büyüklüğün kaynağından uzaklığın karesiyle ters orantı olduğunu belirten herhangi bir fiziksel yasadır. Denklem şekli:

Radyal ters kare yasasının alanlarının bir ya da daha fazla kaynaklara bağlı sonucu olan bir vektör alanının sapması her yerde yerel kaynakların gücüne orantılıdır ve bundan dolayı sıfır kaynakların dışındadır. Newton’un evrensel yerçekimi yasası ters kare yasasını izler, elektrik, manyetik, ışık, ses ve radyasyon olaylarının etkilerinin yaptığı gibi.

Ters kare yasası genelde bazı kuvvet, enerji ya da diğer korunmuş nicelikler aynı oranda üç boyutlu uzayda bir nokta kaynaktan dışarıya doğru yayıldığı zaman başvurur. Bir kürenin yüzey alanı (4πr2  olan) yarıçapın karesiyle orantılı olduğundan, yayılan radyasyon kaynaktan uzaklaşır, o kaynaktan olan uzaklığın karesiyle oranlı olarak artan bir alana yayılır. Bundan dolayı, (doğrudan nokta kaynağına bakan) herhangi bir birim alandan geçen radyasyonun şiddeti nokta kaynağından olan uzaklığın karesiyle ters olarak orantılıdır. Gauss’un yasası uygulanır ve ters kare ilişki için uyum içinde hareket eden herhangi bir fiziksel büyüklük ile kullanılabilir.

Yerçekimi kütleye sahip iki nesnenin etkileşimidir.

İki nokta kütlenin arasındaki yer çekimsel etkileşim kuvveti direkt olarak onların kütlelerinin çarpımıyla ve onların ayırma mesafesiyle ters orantılıdır. Kuvvet her zaman çekicidir ve onların merkezinden onları birleştiren çizgi boyunca hareket eder. Eğer her vücuttaki maddenin dağılımı küre biçiminde simetrik ise, sonra nesneler tahmin olmadan nokta kütleler olarak bahsedilebilir, kabuk teorem de gösterildiği gibi.

Aksi takdirde, eğer biz büyük vücutlar arasında etkileşimi hesaplamak isterse, tüm nokta-nokta etkileşim kuvvetleri vektörel olarak eklemek zorundayız ve net etkileşim kesin ters kare olmayabilir. Fakat, eğer büyük vücutlar arasındaki ayrılık onların boyutuna kıyasla daha genişse, sonra iyi bir yaklaşım için, yer çekimi kuvvetini hesaplarken bu kütleler nokta kütle olarak davranması makuldür. Yer çekimi yasası olarak, 1645 de Ismael Bullialdus tarafından bu yasa önerildi, fakat Bullialdus Kepler’in ikinci ve üçüncü yasalarını kabul etmedi, ne de o dairesel hareket için Christiaan Huygen’in çözümünü takdir etmedi (düz bir çizgide hareket merkezi kuvvet tarafından kenara çekti). Doğrusunu söylemek gerekirse, Bullialdus güneşin kuvvetini savunması en uzak noktada ilgi çekiciydi ve günberi de iticiydi. Robert Hooke ve Giovanni Alfonso Borelli ikisi de 1666 da yer çekimini çekici kuvvet olarak açıkladı (Hooke’un dersi ‘’çekimde’’ Kraliyet Cemiyetinde, Londra, 21 Mart’ta;[1] Borelli’nin ‘’Gezegenlerin Teorisi’’ 1666 da sonra yayınlandı[2]). Hooke’un 1670 Gresham dersinde yer çekimi ‘’tüm gökle ilgili vücutlar’’ başvurduğunu açıkladı ve yer çekimiyle hareket etme gücü mesafe ile azalması ve böyle güç vücutlarının yokluğunda düz çizgide hareket etmesi kurallarını ekledi. 1679 yılında, Hooke yer çekimi ters kare ilişkisine sahip olduğunu düşündü ve [[Isaac Newton’a bir mektupta bunu iletti. Newton'un Principia Hooke, Wren ve Halley ile birlikte, ayrı ayrı güneş sistemindeki ters kare yasası takdir ettiğini kabul etmesine rağmen,[3] hem de Bullialdus bazı kredi vererek, Hooke bu prensibin icadını iddia eden Newton hakkında üzücü devam ettirdi.

İki elektrik gücüyle yüklü parçacıklar arasındaki etkileşim ya da geri tepme, direkt olarak elektrik yüklerinin çarpımının doğru orantılı olmasına ek olarak, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılıdır; bu Coulomb’un yasası olarak bilinir.2 den katsayının sapması 1015 içinde bir kısımdan azdır.[4]

Işık ve başka elektromanyetik radyasyon

[değiştir | kaynağı değiştir]

Işığın ya da bir nokta kaynaktan (kaynağa dik olan alanın birimi başına düşen enerji) yayılan diğer doğrusal dalgalar yoğunluğu (ya da aydınlığı ya da ışıması) kaynaktan olan uzaklığın karesine ters orantılıdır; bu yüzden, bir nesne (aynı büyüklükte) iki kat daha uzun bir süre tek bir çeyrek enerjiyi (aynı zaman dilimi içinde) alır.

Daha genel olarak, parlaklık, örneğin; bir küresel dalga öncülünün yoğunluğu (ya da yayılma yönünde birim alan başına gücü), (emilimi veya dağılmayla kaynaklanan herhangi bir kayıp olduğu varsayılmaktadır) kaynağından uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak değişir.

Örneğin; Güneş’ten gelen radyasyonun yoğunluğu Merkür’ün (0.387 AU) uzaklığındaki metre kare başına düşen 9126 wattır; fakat sadece Dünya’nın (1 AU) uzaklığındaki metre kare başına düşen 1367 watt uzaklıkta yaklaşık 3 kat artış radyasyon yoğunda yaklaşık 9 kat azalışa neden olur.

Eş yönlü olmayan ışıyıcılar için örneğin parabolik antenler, farlar ve lazerler etkin başlangıç noktası uzak kiriş açıklığı arkasında bulunur. Eğer başlangıç noktasına yakınsanız, yarıçapı iki katına gitmek zorunda değilsiniz, bu yüzden sinyal hızla düşer. Başlangıç noktasından uzak olduğun zaman ve halen güçlü yeni bir sinyale sahip olduğun zaman, bir lazer ile birlikte gibi, yarıçapın iki katı kadar uzağa gitmek ve sinyali azaltmak zorundasınız. Bu güçlü sinyale sahip olmak zorunda olduğunuza ya da eş yönlü anten her yönde geniş bir kirişe nispetle dar ışın yönünde anten kazancı olduğu anlamına gelir.

Fotoğrafçılıkta ve tiyatro aydınlatmada, ters kare yasası ‘’düşmek’ ya da bir konu üzerinde aydınlatma farkı ışık kaynağından daha yakın ya da daha fazla hareket ettikçe belirlemek için kullanılır. Çabuk yaklaşımlar için, çift kat olan uzaklık aydınlığı dörtte birine kadar azalttığını hatırlamak yeterlidir; ya da bunun gibi, 1.4’ün (2’nin karekökü) faktörü ile aydınlığın uzaklığı attırtması için ve aydınlığı iki katına çıkartmak için, uzaklığı 0.7’ye (1/2’nin karekökü) azaltır. Aydınlatıcı bir nokta kaynağında olmadığında, ters kare yasası hala sık sık yararlı bir yaklaşımdır ışık kaynağının büyüklüğü konuya uzaklığın 5’te 1’inden az olduğunda, hesaplama hatası 1% ‘den azdır.[5]

Dolaylı bir nokta kaynaktan artan uzaklık ile birlikte iyonize radyasyon, elektromanyetik akıcılıkta (Φ) küçük azalma ters kare yasası kullanılarak hesaplanabilir. Çünkü bir nokta kaynaktan emisyonlar radyal yönlere sahip, onlar dik rastlantı da kesişir. Böyle bir kabuğun alanı 4πr 2 (r merkezden olan radyal uzaklıktır) ‘dir. Kaynak boyutları uzaklıktan çok daha küçük olmazsa bu orantılı olarak pratik durumlarda tutmamasına rağmen ,bu yasa özellikle tanı radyografi ve radyoterapi tedavi planlamasında önemlidir.

Mesela bir nokta kaynaktan yayılan toplam güç, örneğin; birçok yönlü izotropik anten, P olsun. Bir kaynaktan (kaynağın büyüklüğüyle karşılaştırılan) büyük uzaklıklarda, kaynaktan uzaklık arttıkça bu güç çok çok büyük küresel yüzeylere dağıtılır. R yarıçaplı kürenin yüzey alanı A= 4πr 2 ‘dir, sonra r uzaklıkta radyasyonun yoğunluğu I (birim alana düşen güç)

Yoğunluk ya da enerji (4’e bölündüğünde) azalır çünkü r çift katlıdır; dB’de ölçüldüğünde, bu uzaklığın iki katına 6.02 d B düşecektir.

Akustik çoğunlukla 1/r yasasını kullanarak kaynaktan verilen bir uzaklıkta (r) ses basıncını ölçer.[6] Yoğunluğu basınç genliği karesiyle doğru orantılı olduğundan, bu ters kare yasasında sadece bir varyasyondur.

Akustikte, uzaklık r iki katına çıktıkça nokta kaynaktan yayılan küresel dalga cephesinin ses basıncı 50% azalır; d B’de ölçüldüğünde, azalma hala 6.02 d B’dir, çünkü d B yoğunluk oranını temsil eder. Bu davranış ters kare yasası değildir, fakat ters oranlıdır (ters uzaklık yasası).


Bu parçacık hızının bileşeni için geçerlidir, bu anlık ses basıncı ile eş evrelidir.


Yakın alanında ses basıcıyla faz dışında 90 ° olan parçacık hızının bir kareleme bileşenidir ve zaman ortalaması alınmış enerjiye ya da sesin yoğunluğuna katkıda bulunmaz. Ses yoğunluğu RMS ses basıncı ve RMS parçacık hızının eş evreli bileşeninin çarpımıdır, onların ikisi de ters orantılıdır. Dolayısıyla, yoğunluk ters kare davranışını takip eder.

Alan teorisi yorumlama

[değiştir | kaynağı değiştir]

3 boyutlu uzayda bir irrasyonel vektör alanı için ters kare yasası sapmanın kaynak dışında sıfır olan özelliğine denk gelir. Bu daha yüksek boyutlara genellenebilir. Genelde, n boyutlu Euclidean uzayında irrasyonel vektör alanı için, vektör alanının yoğunluğu ‘’ I ’’ ters (n − 1)th güç yasası takibi ardından uzaklık ‘’ r ‘’azalır.

,

Kaynak dışındaki uzayın serbest sapma olduğu verilmiştir.

14. yüzyılın Oxford hesaplayıcılarından John Dumbleton grafik formunda fonksiyonel ilişkileri açıklayan ilklerden biridir. O, ‘’bir düzgün difform hareketin enlem ortalama derecesine karşılığını’’ belirten teoremin kanıtını verdi ve onun aydınlatmanın yoğunluğunun doğrusal olarak uzaklığa oranlı olmadığını, fakat ters kare yasasını açığa çıkaramadığını belirten Summa logicæ et philosophiæ naturalis (ca. 1349) de aydınlatmanın yoğunluğundaki sayısal azalışı çalışmak için bu metodu kullandı.[7]

Onun Ad Vitellionem paralipomena, quibus astronamiæ pars optica traditur (1604)1. Kitabının 9. Önermesinde, gökbilimci Johannes Kepler nokta kaynaktan çıkan ışığın yayılımının ters kare yasasına uyup uymadığını tartıştı.[8]

ORİJİNAL:

Sicut se habent spharicae superificies, quibus origo lucis pro centro est, amplior ad angustiorem: ita se habet fortitudo seu densitas lucis radiorum in angustiori, ad illamin in laxiori sphaerica, hoc est, conversim. Nam per 6. 7. tantundem lucis est in angustiori sphaerica superficie, quantum in fusiore, tanto ergo illie stipatior & densior quam hic.

ÇEVİRİ:

Işığın kaynağının merkez olduğu küresel yüzeyler (oranı) daha genişten dara doğru iken, bu yüzden dar yüzeyde ışık ışınlarının yoğunluğu ya da dayanıklılığı, daha geniş olan küresel yüzeylere doğrudur, yani ters olarak. 6 & 7 önermelerine göre, dar küresel yüzeyde daha fazla ışık vardır, daha geniş olana göre, bu yüzden buradaki yoğunluk ve sıkıştırılma oradakinden çok daha fazladır.

1645'te onun Astronomia Philolaica … kitabında, Fransız gökbilimci Ismael Bullialdus (1605-1694) Johannes Kepler’in ‘’ yerçekimi’’ uzaklığın tersi ile zayıfladığı önerisini reddetti; onun yerine Bullialdus ‘’yerçekimi’’ uzaklığın karesinin tersiyle zayıfladığını tartıştı.[9]

ORİJİNAL:

Virtus autem illa, qua Sol prehendit seu harpagat planetas, corporalis quae ipsi pro manibus est, lineis rectis in omnem mundi amplitudinem emissa quasi species solis cum illius corpore rotatur: cum ergo sit corporalis imminuitur, & extenuatur in maiori spatio & intervallo, ratio autem huius imminutionis eadem est, ac luminus, in ratione nempe dupla intervallorum, sed eversa.

ÇEVİRİ:

Güneş gezegenleri zapteder ya da yakalar bir güçle ve maddesel olma, ellerin şeklinde fonksiyonlar, dünyanın bütün genişliği boyunca diz çizgiler olarak yayılır ve güneşin türleri gibi, bu güneşin gövdesiyle döner; şimdi, onun maddesel olduğunu görme, o daha güçsüz ve daha büyük uzaklıkta ya da aralıkta azalmış olur ve onun gücündeki bu azalma oranının ışık durumundakiyle aynıdır, yani, eş oranda, fakat ters olarak uzaklığın karesiyle (yani 1/d2).

İngiltere'de, İngiliz kilisesinin piskoposu Seth Ward (1617-1689) onun eleştirisinde ‘’In Ismaealis Bullialdi astronomiae philolaicae fundamenta inquisitio brevis (1653)’’ Bullialdus’un fikirlerini ve onun Astronomia geometrica (1656) kitabında Kepler’in gezegen astronomisini halka ilan etti.

1663-1664'te, İngiliz bilim adamı Robert Hooke onun Micro graphia (1666) içinde, başka şeyler arasında, atmosferin ve yüzeydeki barometrik basıncın yüksekliğinin arasındaki ilişkinin tartışıldığı kitabını yazıyordu. Dünyanın yüzeyinin herhangi bir birim alanında etkisi olan atmosferin hacmi kesik (dünyanın merkezinden uzay boşluğuna genişleyen; açıkçası dünyanın yüzeyinde sadece dünyanın yüzeyinden uzay ayılarına kadar koninin bölümü) bir konidir, çünkü atmosfer küre olan dünyayı çevreler. Koninin hacmi onun uzunluğunun küpüne doğru orantılı olmasına rağmen, Hooke dünyanın yüzeyinde havanın basıncı atmosferin yüksekliği yerine doğru orantılı olmasını tartıştı, çünkü yerçekimi yükseklikle azalır. Hooke açık bir şekilde bunu belirtmemesine rağmen, onun önerdiği ilişki eğer sadece yerçekimi dünyanın merkezinden uzaklığın ters karesiyle azalırsa doğru olabilecekti.[10]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Thomas Birch, The History of the Royal Society of London, … (London, England: 1756), vol. 2, sayfa 68-73 7 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; sayfa 70-72.
  2. ^ Giovanni Alfonso Borelli, Theoricae Mediceorum Planetarum ex Causius Physicis Deductae 7 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [Galilei uyduları teorisini(hareket) fiziksel nedenlerle çıkarımı.] (Florence, (Italy): 1666).
  3. ^ Principia kitabının İngilizce çeviri örneği, sayfa 66'da 29 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  4. ^ Williams, Faller, Hill, E.; Faller, J.; Hill, H. (1971), "New Experimental Test of Coulomb's Law: A Laboratory Upper Limit on the Photon Rest Mass", Physical Review Letters, 26 (12), ss. 721-724, Bibcode:1971PhRvL..26..721W, doi:10.1103/PhysRevLett.26.721 
  5. ^ Ryer,A. (1997) "The Light Measurement Handbook", ISBN 0-9658356-9-3 s.26
  6. ^ "Inverse-Square law for sound". 9 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2008. 
  7. ^ John Freely, Before Galileo: The Birth of Modern Science in Medieval Europe (2012)
  8. ^ Latinceden çevirisin yapıldığı yer: Kepler Ad Vitellionem paralipomena: Gal, O. & Chen-Morris, R.(2005) "The Archaeology of the Inverse Square Law: (1) Metaphysical Images and Mathematical Practices," 22 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. History of Science, 43 : 391-414 ; özellikle s. 397.
  9. ^ Latinceden çevirisin yapıldığı yer: Bullialdus Astronomia Philolaica: O'Connor, John J. and Roberson, Edmund F. (2006) "Ismael Boulliau" 30 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The MacTutor History of Mathematics Archive, School of Mathematics and Statistics, University of Saint Andrews, Scotland.
  10. ^ Robert Hooke, Micrographia … (London, England: John Martyn, 1667), page 227: 22 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "[I say a Cylinder, not a piece of a Cone, because, as I may elsewhere shew in the Explication of Gravity, that triplicate proportion of the shels of a Sphere, to their respective diameters, I suppose to be removed in this case by the decrease of the power of Gravity.]"

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]