Oruç Reis
Oruç Reis | |
---|---|
Oruç Reis'i tasvir eden bir çizim. | |
Cezâyir Sultanı (Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olarak) | |
Görev süresi 1516 - 1518[1] | |
Hükümdar | Yavuz Sultan Selim |
Yerine geldiği | III. Musa Ebû Hammi |
Yerine gelen | Hızır Reis |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Yakub oğlu Oruç y. 1474 Midilli, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 1518 (44 yaşında) Tilimsan, Cezayir |
Akraba(lar) | Kardeşleri: Hızır Reis, İshak Reis, İlyas Reis |
Ebeveyn(ler) | Sipahi Yakub Ağa (baba)[2] Katerina Hatun (anne) |
Mesleği | Denizci, korsan, asker |
Dini | İslam |
Askerî hizmeti | |
Takma adı | Barbaros Baba Oruç Kızıl Sakal[3] |
Bağlılığı | Osmanlı İmparatorluğu |
Hizmet yılları | 1516–1518 |
Rütbesi | Cezâyir Sultanı |
Oruç Reis veya Oruç Barbaros (1470 veya 1474, Midilli Adası - 1518, Tilimsan[4]), Osmanlı denizci. Barbaros Hayreddin Paşa'nın ağabeyidir. Osmanlı'ya katılmadan önce Cezayir'i ele geçirip egemen olmuştur.
Hayatı
Muhtemelen 1470'te (bazı kaynaklara göre 1474'te) Osmanlı yerleşkesi olan şu anki Midilli’nin Bonova köyünde doğdu. Babası, Vardari Yâkub Ağa, 1462’de Midilli’nin fethine katılmış ve Bonova köyü kendisine tımar olarak verilmişti. Burada yerleşip evlenen Yâkub Ağa'nın İshak, Oruç, Hızır ve İlyas adını verdiği dört oğlu oldu.
Eğitimi ve gençliği
İyi bir öğrenim gören kardeşler, devrin denizci milletlerinin lisanları olan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca'yı öğrenerek yetiştiler. Gençliğinde gemiciliği ve deniz ticaretini çok iyi öğrenen Oruç Reis, cesareti, zekası ve girişimciliği ile kısa zamanda gemi sahibi oldu. Suriye, Mısır, İskenderiye ve Trablusşam’a mal taşıyarak, oradan aldıklarını Anadolu’ya getiriyordu.
Esareti
Oruç ve İlyas Reis, bir seferinde Midilli’den Trablusşam’a giderken, Rodos Şövalyeleri'nin büyük savaş gemileriyle karşılaştılar. Çarpışmada İlyas Reis hayatını kaybetti, Oruç Reis esir oldu. Uzun uğraşılardan sonra, buradan kurtuldu. Muhtemelen üç sene esir kalan Oruç Reis, esaretten kurtulduktan sonra, bir süre Memlûk Devleti hizmetinde amirallik yaptı. Ünlü sözü olan "yaşama hakkın mücadele gücün kadardır" dedi.
Donanma komutanı oluşu
Memlük emrinde uzun zaman kalmayıp, Şehzade Korkut'un verdiği on sekiz oturaklı Kalyata savaş gemisine komutan oldu. Bunlarla, Rodos kıyılarında ani bir baskın sonucunda gemilerini kaybetti. Leventleriyle birlikte bu baskından kurtulduktan sonra, Şehzâde Korkut'a tekrar başvurdu.1511 Yılında Kendisine, biri yirmi dört oturak, ikincisi yirmi iki oturak iki Kalyata savaş gemisi verildi. Şehzâde Korkut'un elini öpüp, hayır duasını aldıktan sonra Akdeniz'e açıldı. Seferlerinde pek çok ganimet, ticaret malı ve esir aldı.
İlk başarıları
Türk denizcilik tarihinde önemli bir yeri olan Cerbe Adası, Oruç Reis tarafından 1513 yazında fethedildi. Burayı kendisine üs edinip, Doğu ve Batı Akdeniz’de pek çok gemi zapt etti. Papa’ya ait, o zamanın dev savaş gemilerini, ince tekneleriyle ele geçirmesi, şöhretini Avrupa ve dünyaya ulaştırdı.
O tarihe kadar, bir çektirinin, bir baştardayı ele geçirmesi işitilmemişti. Gemi elde edilince kendisi dahil bütün leventlerine İtalyan elbiselerini giydirdi. Oruç Reisin, arkadan gelen ikinci savaş gemisini ele geçirmesi, pek kolay oldu. Zira ateş başlayıncaya kadar İtalyanlar, bu gemiyi kendi gemileri zannetmişlerdi.
İtalyanlar bu başarıları ve tanınmasının ardından kızıl sakalından ötürü kendisine Barbarossa lakabını vermişlerdir. Oruç Reis'in ardından kardeşi Hızır da ağabeyine hürmeten aynı lakabla anıldı.
Cezayir'i Fethi
Cezayir’de bir devlet kurmaya karar veren Oruç Reis, kısa zamanda bu toprakları ele geçirdi. İspanya Kralı Şarlken, Cezayir’e donanma gönderdiyse de, Oruç Reis’i elde ettiği yerlerden çıkaramadı. Becâye kuşatması sırasında Oruç Reis, sol kolundan ağır yaralandı ve hekimlerin tavsiyesiyle bu kolu dirsekten kesildi. Tek kolla mücadelede de şevk ve azminden hiçbir şey kaybetmeyen Oruç Reis, iyileşince derhal denize açıldı ve pek çok gemi ele geçirdi.
Çok güç durumda olan Emevilere yardım ederek, onların binlercesini Kuzey Afrika’ya taşıdı. Bu hareketleri saygısını arttırdı. Kardeşleriyle Kuzey Afrika’yı İstilacılara karşı savunmakla kalmayıp, Emevileri iskan ediyor, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını temin ediyordu. Elindeki leventler, akıncılar ve serdengeçtilerle, devrin en büyük denizci devleti olan İspanyollarla bitmek tükenmek bilmeyen mücadelelerine devâm ediyordu. İspanya kralı o dönemde, Avrupa’nın pek çok ülkesini elinde bulundurduğu gibi, Amerika’da da sömürgelere sahipti.
Ölümü
Cezayir’in doğusunda, İspanya’ nın hakimiyeti altında bulunan Tilimsan'ı elde eden Oruç Reis, İspanyollardan yardım alan Tilimsan emirine karşı, elde ettiği yerleri savundu. Topraklarını yedi ay boyunca müdâfaa etti. Yerli halkın ihanet etmesi üzerine, Cezayir'e dönmek için düşman kuşatmasını yarıp dışarı çıkmaya çalıştı.
Düşmanı yararak bir kısım leventleriyle birlikte ırmağı geçti. Ancak, yirmi kadar levendi, düşman tarafında kalmıştı. Oruç Reis, kurtulma ümidi olmadığını bile bile, leventlerini yalnız bırakmamak için tekrar düşmanları arasına daldı. Nehri geçmeye çalışırken leventlerinin çoğu öldü. Tek kollu Oruç Reis, yanındaki son levendin de öldüğünü gördükten sonra, aldığı mızrak yarası sonucu öldü.
Oruç Reis'in ölümünü İspanya Kralı'na ispatlamak isteyen İspanyollar cesedin başını keserek almışlar ve bal dolu bir torba içerisine koyarak İspanya'ya götürmüşlerdir. Bunu yapmalarının nedeni, birçok kereler Oruç Reis'le çatışmaya giren İspanyolların, onu öldürdüklerini İspanyol Kralı'na bildirmelerine rağmen bunların hiçbirinin doğru çıkmamasıdır.
Oruç Reis'in başı kesik bedenini alan leventler onu Cezayir'e getirdiler ve Cezayir'in ulusal evliyalarından olan Sidi Abdurrahman'ın Kasbah'da bulunan Sidi Abdurrahman Camii yanındaki türbesine gömdüler. Bugün Oruç Reis ve Sidi Abdurrahman'ın birlikte yattıkları Cezayir Kasbah 'daki bu türbe, Arapça öğrenen çocuklar için mahalle okulu olarak kullanılmaktadır.
Oruç Reis'in 1518'de hayatını kaybettiğinde, kırk sekiz yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
Karakteri
Sınır boylarında akıncıların yaptıkları, yıldırma ve fethe hazırlama faaliyetlerini denizde gerçekleştiren cesaret ve kahramanlık timsali deniz kurtlarından biri olan Oruç Reis, katıldığı muharebede can ve mal endişesi duymazdı. Elde ettiği ganimetleri fakir ve kimsesizlere, leventlerine dağıtır, varını yoğunu cihat ve gazâ için sarf ederdi. Cömert, âlicenap, yardımsever, merhametli olan Oruç Reis, ciddî ve sertti. Bütün leventleri tarafından, bir baba gibi sevilirdi. Çok iyi bir muharip, tehlikeli zamanlarda en iyi çareleri bulmakta zorluk çekmeyen bir komutandı.
Türk Deniz Kuvvetlerinde Oruç Reis onuruna bazı deniz araçlarına ismi verilmiştir.
Popüler kültürdeki yeri
- TRT 1'de yayınlanan Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı dizisinde kendisini Engin Altan Düzyatan canlandırmıştır.
- Oruç Barbaros ve kardeşi Hızır Barbaros, Karayip Korsanları adlı film serisinin baş karakterlerinden olan Hector Barbarossa'nın prototipi'dir.
Hakkında yayımlanan kitaplar
- Oruç Barbaros Sultan - Dursun SARAL 4 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Efsane & Bir Barbaros Romanı - Prof. Dr. İskender PALA 23 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Kaynakça
- ^ Rafferty, John P. "From Pirate to Admiral: The Tale of Barbarossa". www.britannica.com (İngilizce). 18 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2023.
- ^ Konstam, Angus (2008). Piracy: The Complete History (İngilizce). Bloomsbury USA. s. 80. ISBN 978-1-84603-240-0. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2023.
- ^ Bostan, İdris. "ORUÇ REİS". TDV İslâm Ansiklopedisi. 5 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2023.
- ^ TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 33, sayfa: 427-28