Ayrıca bakınız: Alev, kıvılcım

Türkçe

değiştir

Söyleniş

değiştir
IPA(anahtar): /a.ˈɫev/
Heceleme: a‧lev

alev (belirtme hâli alevi, çoğulu alevler)

 
Vikipedi
alev hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
 
Şöminedeki ateşin alevleri yükseliyor.
  1. yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, alaz, yalım, yalın, yalaz, yalaza, şule, ateşin gözle görünen plazmalı bölümü
    Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. - Etem İzzet Benice
  2. sıcaklık
    İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
  3. flama
  4. (askeriye) ateş
    İçinde o zaman yanmaya başlamış olan bu alev, artık bacayı sarmıştı.
  5. (yangın) yanan maddelerin veya gazların türlü şekillerdeki ışıklı uzantısı
    Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. — E. İ. Benice

Çekimleme

değiştir

Eş anlamlılar

değiştir

Alt kavramlar

değiştir

Atasözleri

değiştir

Deyimler

değiştir

alev alev, alev denemesi, alev fırtınası, alev fotometresi, alev gürlemesi, alev hücreleri, alev izgesi, alev kesici, alev lambası, alev makinesi, alev tahtakurusu, alev testi, alev torbası, alev kesilmek, alev kırmızısı, alev gibi parlamak, alev saçağı sarmak, alev testi,

alev yükselmesi,
aleve tutmak,

alevin üzerine toprak atmak

|}

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Alevî, alevce, alevci, alevcik, alevken, alevle, alevli, alevse, alevsiz


Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Ek okumalar

değiştir

Anagramlar

değiştir