Kars Kuşatması (1855)
Kars Kuşatması, Kırım Savaşı'nın son büyük çaplı askerî harekâtıdır.
Kars Kuşatması | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı | |||||||
Kars kuşatması | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu Birleşik Krallık | Rus İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Gürcü Mehmet Vasıf Paşa Ömer Paşa | Nikolay Muravyov-Karsky | ||||||
Güçler | |||||||
17.000 piyade |
30.000 piyade 14.000 süvari 132 top | ||||||
Kayıplar | |||||||
6.500 ölü ve yaralı 11.127 esir | 10.000+ ölü ve yaralı |
Kuşatma öncesi
değiştir1855 yılına gelindiğinde Osmanlı İmparatorluğu Rus İmparatorluğu'nu Balkanlar'da püskürtmüş; Müttefik (Osmanlı-İngiliz-Fransız-Sardinya) ordu ise Kırım'daki Rus üssü Sivastopol'u kuşatmıştı.
Rus İmparatoru II. Alexander Sivastopol üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla General Nikolay Muravyov-Karsky komutasındaki Kafkas ordusunu Osmanlıların doğudaki en müstahkem mevkii olan Kars üzerine gönderdi. Bölgedeki Ermenilerin kılavuzluğunda 24 Mayıs 1855 tarihinde Arpaçay üzerinden hududu geçen Rus ordusu 30.000 piyade, 14.000 süvari ve 132 toptan oluşuyordu. Rus ordusu önce keşif kollarım ileri sürerek Küçük Yahni ve Büyük Yahni tepelerini işgal etti. General Muravyov Türk ordusunun Kars Kalesine kapanmış olduğunu anlayınca 3 Haziran 1855 günü karargâhını Kars'a 8 kilometre mesafedeki Mağaracık köyüne kurdurdu. Ermeni casuslarından kaledeki erzakın az olduğunu öğrenince taarruza geçmeyerek kaleyi ablukaya aldı.
Kuşatma
değiştir17.000 askerden oluşan Gürcü Mehmet Vasıf Paşa komutasındaki Türk garnizonu ise kaleyi kuşatan Rus ordusuna taarruz edebilecek kuvvette değildi. Vasıf Paşa bu nedenle, Rusların mukavemet görmeksizin Erzurum'a ilerleyebileceklerine işaret ederek merkezden takviye istedi.
Rus ordusu gerçekten de Kars Kalesinin önünde 15.000 piyade ve 40 top bırakarak kalenin geri ikmal hatlarını da kesmek amacıyla Sarıkamış'a ilerledi.
Kırım'daki Osmanlı orduları komutanı Ömer Lütfi Paşa doğudaki bu gelişmeleri takip ederken durumun ciddiyetini kavradı ve İstanbul'a gelerek Padişah Abdülmecid'den aldığı yetkiyle Sohumkale üzerinden Kars'ı kurtarma amaçlı harekâta girişti. 14 vapur ve 50 yelkenliyle taşınan Türk birlikleri Sohumkale'ye çıkarma yaptı ve Kars'a doğru ilerlemeye başladı ve Kars'taki Türk garnizonuna direnme emri verdi.
Bu süreçte, Sivastopol 11 Eylül 1855'te düştü ve Rusya'nın Kırım Savaşı'ndaki yenilgisi daha bariz hale geldi. Bunun üzerine Rus karargahı, barış görüşmelerinde elini kuvvetlendirecek bir koz olarak Kars Kalesini ele geçirme çabalarını yoğunlaştırdı.
General Muravyov kendisine takviyelerin gelmesini beklemeden 28-29 Eylül 1855 gecesi üç koldan Kars kalesinin üzerine yürüdü. Bununla birlikte, Rus kuvvetleri karanlıkta ilerlerken istikamet tayininde hatalar yatı ve bu nedenle zaman kaybetti. Dolayısıyla taarruz başladığı zaman ortalık iyice aydınlandı ve Rus kuvvetleri hedefledikleri baskın şeklinde taarruzu icra edemedi.
Buna ilaveten, Rus kuvvetlerinin önemli bölümü büyük bir kısmı dik yamaçla kaplı Yüksek Tabya önüne düştü. Bu nedenle, bu Rus tugayı Türk topçusunun öldürücü ateşine maruz kaldı ve ağır kayıp verdi. Çakmak Tabya ve Velipaşa Tabyası arasında kalan Rus kuvvetleri ise daha kesin bir yenilgiye uğradılar. Zira, bu taarruz grubunda bulunan bir Rus alayının mevzilere iyice yaklaşmasına bilerek göz yumuldu ve Rus alayı bu bölgede bir yarım daireyi andıran Türk mevziinin içine girince bir anda üç taraftan açılan ateş çemberiyle karşılaşarak neredeyse imha edildi. Bu taarruz grubunun komutanı General Kovalavski de ölenler arasındaydı.
Yüksek zayiat karşısında Rus ihtiyat tugayı taarruz gruplarını desteklemek istediyse de, bunlar da püskürtüldü. Taarruz neticesinde Türk garnizonun yaklaşık 1.000 zayiat verirken, Rus kayıpları 8.000'i aştı.[1] Bunun sonucunda, Rus ordusu süratle (muharebeye katılamayan bir kısım Rus Kazak süvarilerinin himayesinde) Kars'ın uzaklarına çekildi ve yeniden taarruza girişmeyerek kaleyi abluka altında tutmaya devam etti.
Bununla birlikte, kaledeki garnizon 28-29 Eylül 1855 gecesi kazandığı zafere rağmen iaşe konusunda bir haylı sıkıntılı bir aşamaya girdiği gibi, diğer taraftan da kolera salgınıyla mücade eletmeye başladı. Keza, Rus taarruzu püskürtülürken barut rezervleri de kritik bir seviyeye gerilemişti. Dolayısıyla, garnizonun yegâne ümidi Sohumkale'ye çıkarma yaparak Gürcistan topraklarından Kars'a doğru ilerleyen Ömer Lütfi Paşa'nın yetişmesiydi.
Rus General Muravyov ise sözkonusu çıkarmanın (Kars'a Rus taarruzundan 5 gün sonra) 3 Ekim 1855 tarihinde icra edilebildiği istihbaratını almıştı. Osmanlıların bu takviye ordusunun Kars'a ulaşmasının bir hayli zaman alabileceğini hesaplayarak, lojistik açıdan zor durumda olduğunu bildiği Kars kalesini daha fazla sıkıştırma kararını verdi. Ekim sonlarına doğru şiddetli kar yağışı da kale garnizonunun takviye edilmesi olanağını kısıtladı. Ayrıca açlık sorunu had safhaya ulaştı.
Ömer Lütfi Paşa 6 Kasım 1855 tarihinde Zugdidi civarında İngur Muharebesi'nde Rus ordusunu ağır bir yenilgiye uğratarak Kutayis'e doğru ilerlediyse de Kars'a yaklaşık 500 kilometre mesafedeydi. Bu durum muvacehesinde, Kars'taki Türk garnizonu 28 Kasım 1855 tarihinde teslim oldu.
Kuşatma sonrası
değiştirKars kuşatması Kırım Savaşı olarak da bilinen 1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı'nın son askerî çarpışması oldu. 1856 Şubat'ında Paris'te barış müzakereleri başladı. 30 Mart 1856'da imzalanan Paris Antlaşması'nın 3. maddesi uyarınca savaştan yenik çıkmış olan Rusya işgal etmiş olduğu Kars'ı Osmanlı İmparatorluğu'na iade etti.
Onurlandırma
değiştir1857 yılında, Kanada Ottowa'da Rideau Nehri'nin kıyısında bulunan Wellington adlı yerleşimin adı Rus Kuşatmasına karşı gösterilen direnişi onurlandırmak amacıyla Kars olarak değiştirilir.[2]
Kaynakça
değiştir- ^ "Türk Zaferleri / 1853-1856 Osmanlı-Rus Kırım Harbi Kafkas Cephesi", ATASE Yayınları, Ankara (1981), s.55
- ^ Kraul, Chris (7 Eylül 1974). "Town became Kars - to get mail through". Ottawa Citizen. s. 25. 23 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2015.