Hristiyan ilahiyatı

Hristiyan teolojisi, Hristiyanlık dini açısından teoloji veya Hristiyanlığın teolojik olarak incelenmesi diye tanımlanabilir. Hristiyan teolojisi, Hristiyanlık ile ilgili her türlü teolojik olgunun incelenmesini içerir.

Hristiyan teolojisinin çeşitli alt dalları vardır:

  • Angeloloji veya Melek bilimi - yaratılmış ruhani varlıkları inceleyen dal, bu varlıklara başta melekler olmak üzere cinler ve şeytan da dahildir.
  • Bibliyoloji veya Kutsal Kitap bilimi - Kutsal Kitap'ı ve yazılmasındaki ilhamı inceleyen dal.
  • Kristoloji veya İsa bilimi - İsa'yı inceleyen dal. Bu dal İsa'nın hayatının yanında, özellikle İsa'nın Hristiyanlıktaki ilahi (Tanrısal) yanı ve Mesih olgusu ile ilgilenir.
  • Eskatoloji veya Kıyamet bilimi - Son şeyler, zamanın/dünyanın/insanlığın sonu olacak olay/ana ilişkin konular özellikle bu anı belirleyen çeşitli olgu ve olayları inceleyen teoloji dalı.
  • Hamartiyoloji veya Günah bilimi - Günahı inceleyen dal.
  • Pnömatoloji - Hristiyan teolojisinde Kutsal Ruh ile ilgilenen dal.
  • Soteryoloji veya Kurtuluş bilimi - Kurtuluşu inceleyen dal.

Kristoloji İsa Mesih'in kimliği ve yaptıklarını inceleyen teoloji dalıdır. Kristoloji çalışmasına başlamanın üç yolu vardır. İlki Yukarıdan Kristolojidir ve Mesih'in tanrısallığından yola çıkar. İkincisi aşağıdan Kristolojidir ve tarihteki Mesih'ten yola çıkar. Üçüncüsü geriden Kristolojidir ve Eski Anlaşma'daki Mesih'le ilgili yazılardan yola çıkar.

Geriden Kristoloji'de kullanılan Eski Anlaşma metinlerinden ilki Yaratılış 3:15 ayetidir. Burada müjde ilk defa dile getirilir ve bu ayet İlkmüjde olarak da bilinir. Tanrı kadından doğan bir adamın kötülüğün başını ezeceği müjdesini verir. Diğer Eski Anlaşma pasajları arasında Yaratılış 12:1-3; Yaratılış 49:10 Yasa'nın Tekrarı 18:15; 2. Samuel 7:1-29; Mezmurlar'da birçok ayet; Yeşaya 7:14; Yeşaya 9:6-7; Yeşaya 52:13-53:12; Daniel 7:13-14; Mika 5:2 ayetleri sayılabilir.

Yukarıdan Kristolojiye başlarken Yuhanna 1:1-18; Filipililer 2:5-11; Koloseliler 1:15-23; Koloseliler 2:9,10 ve İbraniler 1:1-4 ayetleri hayati önem taşır. Yuhanna 1: 1-18'de İsa Tanrı'nın Sözü (Logos) olarak betimlenir. Logos kelimesi hem Grekler hem Yahudiler hem de Helenistik Yahudiler için ciddi anlamlar taşıyan bir kelimedir. Grekler Logos'u tanrısal bilgelik anlamında kullanır.Yahudiler için Tanrı'nı düşüncesi, bilgeliğin kişileşmiş halidir. Helenistik Yahudiler için Logos yaratılışı mümkün kılandır. Yuhanna Mesih'İn Tanrı'nın görünümü olduğunu söyler. Eksiksiz ve tam olarak insan, aynı zamanda eksiksiz ve tam olarak Tanrı olduğunu belirtir. Filipililer 2:5-11 İsa'nın Tanrı olduğunu, ama alçakgönüllü bir biçimde insan biçimini aldığını söyler. Koloseliler 1:15-23 ayetlerinde İsa'nın Tanrılığı güçlü bir biçimde dile getirilir. İsa'nın Tanrılığı, sonsuz varlığı ve evreni onun yarattığı vurgulanır. Koloseliler 2:9'da İsa'nın tam olarak Tanrı olduğu, Tanrı'nın tüm doluluğuyla onda bedensel olarak varolduğu yazılır. İbraniler 1:1-4'te İsa'nın tanrısallığı ve Tanrı'nın Oğlu olarak üstünlüğü belirtilir, o sadece bir peygamber değildir. Bu ayetlere göre evrenin yaratıcısı ve yaratılışı ayakta tutan İsa'dır. Günah nedeniyle düşen evrenin Tanrısal Kurtarıcısıdır. Tanrısal karakteriyle görünmez Tanrı'nın görünümüdür.

İsa hem Eski Anlaşma’da hem Yeni Anlaşma’da Tanrı olarak resmedilir. Filipililer 2:5-11’deki biçim (form) kelimesi farklı anlaşılmalara yol açabilir. Günümüzde form deyince genellikle görünüş anlaşılır. Ancak bunun nedeni materialist bir dünya görüşüne sahip oluşumuzdur. Örneğin Epikür felsefesinde ve özellikle Ocham’ın nominalizminde evrensel kavramlar yoktur, sadece bireyler gerçektir. Böylece metafizik kavramlar yok sayılarak sadece fiziksel bireyleri içeren bir dünya görüşü ortaya koyulur. (örneğin masa kavramı yoktur, sadece tek tek masalar vardır. Bu yüzden masa kavramının bilgisine ulaşılamaz, sadece tek tek masalar incelenebilir.) Ancak varlığı sadece maddeden ibaret saymak tek alternatif değildir. Örneğin Aristo gerçekliğin formlar olduğunu söyler (masa kavramı). Tek tek şeyler (mutfağımdaki masa) sadece bu genel formlara katıldıkları sürece gerçekliğe kavuşurlar. Şeylerin özü formlardır. Bu yüzden bu ayetteki form görünüş olarak değil, öz olarak anlaşılmalıdır.

Ayrıca bakınız

değiştir