Tartışma:Millî Demokratik Devrim

18.50, 19 Mayıs 2012 tarihinde Simon Bolivar (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 11182919 numaralı sürüm

Bizim Deniz

Bazı vandallar THKO'yu MDD'ci partilerden çıkarıyor.O vandallara "Bizim Deniz"'i okumalarını tavsiye ederim.--Sultan Galiyev 17:20, 2 Nisan 2008 (UTC)

Askeri Darbe

MDD'yi savunanlar içinde askeri darbe taraftarı olanlarla birlikte olmayanlarda vardı. Örneğin Doğu Perinçek'in önderliğini yaptığı Proleter Devrimci Aydınlık grubu askeri darbeye karşı çıkıyordu. Bu nedenle maddedeki, MDD'yi savunan herkes darbe taraftarı gibi aktarılması doğru değildir, tarihsel gerçeklere ters düşmektedir. Kamarot

Hasan Cemal

Hasan Cemal gibi bir döneğin fikirlerini MDD maddesinde kullnılmış o yüzden bu başlığın doğruluğundan şüphe etmek gerek.--Denereri 12:44, 25 Ağustos 2008 (UTC)

MDD'yi destekleyenler

Dr. Hikmet Kıvılcımlı MDD'yi destekleyenler listesinden çıkarıldı. Kendisi açık bir MDD karşıtıdır.Kendisi Demokratik devrimci olmasına rağmen MDD tezine ilk çıkışından itibaren karşı olmuştur. Devrim Zorlaması, Demokratik Zortlama kitabı'nın linki : http://www.onergurcan.org/hikmet%20kivilcimli/zortlama.html --Tutan 13:35, 4 Kasım 2009 (UTC)

Listeden Yalçın Küçük çıkarıldı. Kendisinin demokratik devrimlerle yakından uzaktan alakası yoktur. Sosyalist devrimci yazılar yazmış, mücadele vermiştir. Bu imzasız yazı Tutan (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir. 4 Kasım 2009

yanlış..

başlıkta 1917 rus devrimi ile karşılaştırma yapılmış bu yanlış. rus 1917 şubat devrimi, burjuva demokratik devrimdir. milli demokratik devrim geri kalmış sömürge ülkelerde sosyalizmden önce uygulanacağı düşünülen baas benzeri rejimlere verilen addır.burjuva demokratik devrim, fransız devrimi ya da 1848 alman devrimleri gibi avrupa ülkelerinde feodalizmden kapitalizme geçiş türünden devrimlerdir. demokratik halk devrimi ile de farklıdır, mdd sadece türkiye'de ortaya atılmış bir görüş. özellikle TİP içindeki bazı kesimler tarafından ve sonra mahir çayan tarafından kullanılmıştır. Bu imzasız yazı 78.162.139.133 (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir. 29 Eylül 2010

milli demokratik devrim, esasen "ulusal demokratik devrim" olarakta tanımlanabilir. bunun burjuva devrimleri ya da anti-faşist içeriğe sahip demokratik halk devrimleri ile ilişkisi yok. mdd tezine göre küçük-burjuvazi ve aydınların ordudadaki subaylarla ittifakının öncülüğü sonucu bu devrim gerçekleşecektir. sonra kesintisiz şekilde sosyalizme geçiş öngörülür.95.7.130.235 01:33, 9 Ağustos 2011 (UTC)

Sanayileşmesi zayıf, gelişmemiş ve yarı-feodal ilişkilerin hüküm sürdüğü ülkeler için öne sürülen devrim görüşüydü. 12 Mart darbesi pratiği sonucunda geçerli olmadığı anlaşıldığından yerini daha sonra Demokratik Halk Devrimi ve Sosyalist Devrime kesintisiz geçiş programına terk etti.88.231.221.129 20:54, 8 Kasım 2011 (UTC)

"Günümüzde "Milli Demokratik Devrim" görüşünü İşçi Partisi ve Türksolu/Ulusal Parti çevresi benimsemektedir."

bu ifade hatalı. türksolu gazetesi ve işçi partisi kemalisttir. kemalizm ise mdd ile ilişkisi olmayan faşist bir görüştür. ergenekon tutuklanaması ve davaları ile gözaltında olmalarıda bunun göstergesi zaten. mdd, 1960 yıllarında dev-genç içindeki muhalif bir kaç grubun (ağırlıklı olarak proleter devrimci aydınlık) tarafından savunulan bir görüştü. 12 mart darbesi sonrasında mdd görüşü büyük oranda terk edildi, günümüzde bunu savunan hiç kimse yoktur. türkiye artık mdd'nin uygulanamayacağı kadar sanayileşmiş ve gelişmiş bir ülke kapsamında ele alınır. demokratik halk devrimi ile mdd karıştırılmasın, dhd'nin amacı ülkede emperyalizme yarı bağımlılığı ve faşist dikta yönetiminin uygulamalarını süpürmektir. mdd'nin amacı türkiyedeki yarı-feodal ilişkileri süpürmek ve anti-feodal anlamda demokrasiyi ülkeye kazandırmak, burjuva demokrasisini tesis etmek ve oradan kesintisiz devrimle sosyalizme geçiştir. ulusal parti olarak bilinen parti ise 2010 yıllında kurulan post-modernizmin etkisiyle ortaya çıkmış ve sönmüş onlarca partiden sadece birisidir.88.232.200.21 08:21, 28 Aralık 2011 (UTC)

Kemalizm'e faşist demek cehaletin göstergesidir.Kemalizm,aynı Bolivarcılık,Titoculuk veya Baasçılık/Nâsırcılık gibi bir ulusal sol akımdır.Milli Demokratik Devrim,proletarya-aydın-asker işbirliğiyle sosyalist devrimi getirmek isteyen sistemdir.Abdülcemal Nâsır'ın Mısır darbesi ve Juan Velasco Alvarado'nun Peru darbesi buna örnektir.

Ulusal Parti'yle postmodernizmin alakası yok ve hala sönmedi o parti.TürkSolu ekibinin kurduğu Ulusal Parti MDD'yi savunur,zaten partinin kitabevi olan İleri,Doğan Avcıoğlu'nun birçok yazısını derlemiş ve kitap haline getirmiştir.--Deniz Tegin 10:34, 24 Şubat 2012 (UTC)

Kemalizm ile bolivarcılık ve titoculuğun ilgisi yoktur. Baas ve Nasırcılığın belki biraz alakası var gibi dursada aslında bunlarlada bir ilgisi yoktur. Kemalizm hiç bir zaman sosyalizmi savunmamış ve Bolşevizme düşman bir faşist ideoloji olarak tarihte yerini almıştır. Kemalizmin sınıfsal kökeni işbirlikçi tekelci burjuvazi ile büyük toprak sahipleridir. Bu nedenle kürt sorununda faşist politika izlenmiş ve misakı milli ile devletin kutsanmasına dayanan, devlet-millet bütünlüğü sistemi üzerinden yükselen korporatif ve faşist bir diktatörlük kurulmuştur. kemalist türkiye cumhuriyetinin italyan sosyal cumhuriyetinden hemen hiç farkı yoktur.
MDD peşinde koşturan zavallı küçük-burjuva devrimcileride 9 mart 1971'de bu dediğiniz aydın-asker devrimini yapmaya çalışmış, thko önderleri doğan avcıoğlunun başını çektiği kemalist yön ve devrim dergileri etrafında toplanmışlar ancak egemen sınıfın baskı organı olan ordu mensupları tarafından kazıklanarak 12 mart darbesi sürecinde hepsi idam edilmiştir. Bu nedenle 12 mart darbesinden sonra MDD programdan çıkarılmış ve thkonun geri kalan kadroları özeleştiri yayınlayarak çoğu oportünist bile olsalar, hızla proleter sosyalizmine evrilmiştir.
MDDyi günümüz için işçi partisi ve ulusalcı faşist güruhun savunduğunu söyleyebiliriz. Çünkü işçi partisi faşist kontrgerillanın vaktiyle içine tamamen girdiği ve MİT ajanından başkası olmayan Doğu perinçeğin oluşturduğu kontra bir yapılanmadır. Bu eskimiş programı günümüze uyarlama çabalarıysa, vaktifle TİİKP'de şafak revizyonizmini sürdürüp Legal TİKP kurmaları, bununda zamanla SP ve İP'ye evrilmesi olarak nitelendirebiliriz. İbrahim Kaypakkaya ve benzeri maoistlerin TİİKP'den kopuşlarıda şafak revizyonizmi nedeniyledir.88.230.242.33 10:46, 13 Mart 2012 (UTC)

Kemalizm,Baasçılık,Nâsırcılık,Bolivarizm ve Titoculuk aynı ideolojidir.Hepsi devlet sosyalizmini savunur ve klasik Marksist/Leninist anlayıştan farklidirlar.Eğer Hindistan'ın sömürgeleştirilmesini savunan Marks'ın Avrupa merkezci teorilerinden yola çıkarak üçüncü dünya sosyalizmini ölçmeye kalkarsanız iste böyle duvara toslarsınız.

Kemalizm,kürt sorununda sosyalizmin gereğini yapıp Şeyh Said gibi Seyid Rıza gibi feodal ve gerici kişileri bir güzel temizlemiş,oradaki halkı eğitmek için doğuya halk evleri,okullar götürmüştür.İyi de yapmıştır.Bolşevizme ve klasik Marksizme Nâsır da Tito da Chavez de karşıdır,hatta Che'nin bile Marks'ı eleştiren yazıları vardır.

Siz komünizmi ve sosyalizmi kürt faşizminin oyuncağı etmek istediğiniz için Atatürk gibi ilerici bir lideri karaliyorsunuz.O sizin "devrimci" BDP'li ağabeylerinizin yarısı toprak ağasıyken Kemalizmi sosyalist olarak görmemeniz sadece komiktir.Ağaların canına ot tıkayan Kemalizm faşist ama o ağaların torunları sosyalist :D Buna ancak gülünür :D--Deniz Tegin (tartışma) 10:28, 18 Mart 2012 (UTC)

Çok büyük bilgi ve fikir yanlışları içindesiniz. Bahsettiğiniz ideolojilerden; Kemalizm, Bolivarcılık, Baascılık ve hele ki Titoculuk birbirinden çok farklıdır. Titoculuk, federalizme dayalı olup, sosyalizmi kapitalist ülkelerden aldıkları krediler ile kurmaya çalışan avrupa komünizmi teorisine yakın bir yol izler. Titoculuk bu nedenle AEP ve Enver Hoca tarafından topa tutulmuştur. Titoculuk, Marksist bir ideoloji olmasa bile bu diğer üçlü ile alakası olmayan yugoslav sosyalizmine dayalıdır. Bolivarcılık ve Baascılık ise MDD ile benzer özellikler gösteren devrimler sonucu ortaya çıkmıştır. Ancak bu Kemalizmin bunlarla ilişkili olduğunu göstermez. Kemalist yönetim hiç bir zaman Milli Demokratik Devrimden Sosyalizme geçiş görüşlerini savunmamıştır. Böyle olsa o dönem CHP parti program ve tüzüğünde buna rastlanırdı. MDD görüşü Türkiye'de ilk olarak 1960'lı yıllarda TİP ve onun gençlik kolu olan FKF'de ortaya çıkmış, 9 mart darbe girişimi ile denenmiş fakat başarısız olmuştur. Bu nedenle 12 mart darbesi sonrasında 1974 affı ile serbest kalan THKO, THKP-C ve TKP/ML TİKKO kadroları, yeni örgütlenmelerinde (THKO-GMK, HK-TKEP, MLSPB,DY,DS,HDÖ, TKP/ML-Koordinasyon Komitesi vs..) MDD yerine Demokratik Halk Devriminden Sosyalist Devrime kesintisiz geçiş görüşlerini benimsemiştir. Demokratik Halk Devrimi, MDD'den farklı olarak Türkiye'nin sanayileşmiş bir ülke olduğunu ve Emperyalizme karşı ulusal burjuvazi ile ittifak kurulamayacağını, proletarya öncülüğünde ezilen sınıfların ittifakına dayanan anti-emperyalist ve anti-faşist (cephecilerde anti-oligarşik) bir devrim sonucu ülkenin emperyalizme bağımlılığı ile ülkede hüküm süren faşist diktatörlük rejiminin ortadan kaldırılacağını savunurlar. Sosyalist Devrimin programı ise (üretim araçlarının toplumsallaştırılması, kent-kır, kafa-kol emeği arasındaki karşıtlığın kaldırılması, proletarya ve burjuvazinin (küçük-burjuvazide dahil) tasfiye süreci) Demokratik Halk Devriminden kesintisiz geçişle gerçekleştirilecek, ikinci bir silahlı devrime gerek kalmayacaktır.
Son yıllarda AKP hükümeti eliyle gerçekleştirilmeye çabalanan Postmodernist politikaların amacıda işte bu DHD'den Sosyalizme kesintisiz geçiş görüşlerini ortadan kaldırmaktı. Bunun olmayacağını anladıklarından ibreyi zaten 12 mart sürecinde sona ermiş olan MDD görüşüne çevirdiler.
MDD benzeri Ulusal Demokratik Devrim görüşleri günümüz için ancak Kuzey Kürdistan gibi ilhaka uğramış ve geri bıraktırılmış ülkeler için geçerli olabilir. PKK'nin açılımıda bu yüzden Kürdistan Komünist ya da Sosyalist Partisi değil Kürdistan İşçi Partisidir. MDD yada Ulusal Demokratik Devrim Kürdistan için savunulabilir, çünkü o bölgede yarı-feodal aşiret erki egemen olup, kapitalizm Türkiye kapitalizminin sömürgesi gibi işleyen cılız yapıdadır. Kentlerin az sayıdaki proleterleri ile kırların geniş yoksul köylülerinin ittifakına dayalı bir Kürdistan Devrimi mümkündür.95.9.47.156 12:20, 4 Mayıs 2012 (UTC)

Titoculuk,bir çeşit sol-milliyetçilik olarak adlandırılır.Ayrıca Atatürk'ün kendi ağzıyla ifade ettiği Devlet Sosyalizmini uygulayan devletlerden biri de Eski Yugoslavya'dır.Buyrun:

http://en.wikipedia.org/wiki/Left-wing_nationalism http://en.wikipedia.org/wiki/State_socialism

Bolivarcılık da Baasçılık da planlı ve devletçi ekonomiye sahip olmakla beraber Milliyetçi ideolojilerdir.Aynısı Kemalizm'de de vardır.

Richard Gott,"Chavez ve Bolivarcı Devrim" adlı kitabında Chavez'in Atatürk'ten etkilendiğini belirtmiştir.

Kuzey Kürdistan adı verdiğiniz hayali coğrafya,hiçbir zaman bir devlet olmamıştır ki sömürgeleştirilsin?Tarihte kürtlerin adına bir testi kulbu bile yok iken,tarihinizi Minorsky gibi Rus emperyalistleri yazmış iken ne Kürdistan'ından bahsediyorsunuz?İlle de ağalık bitsin istiyorsanız,ağaların canına ot tıkayan,Umumi Müfettişliklerle hem ağalığı mahveden hem de halkı eğiten Atatürk'e laf etmeyeceksiniz arkadaş...

"Millî Demokratik Devrim" sayfasına geri dön.