garip

See also: Garip

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish غریب (garib, “a stranger, a man away from home, strange, curious, surprising”), from Arabic غَرِيب (ḡarīb, “strange, peculiar, foreign, unfamiliar”), from غَرُبَ (ḡaruba, “to be a stranger, to be strange, odd, obscure”)..

Pronunciation

• IPA^(key): /ɡaˈɾip/
• Hyphenation: ga‧rip

Adjective

garip

1. desolate, miserable, dejected
2. Away from home, stranger, foreign, peregrine.
3. strange, bizarre, weird
4. (figuratively) touching, inducing sadness

Declension

predicative forms of garip

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	garibim	garip miyim?	garip değilim	garip değil miyim?
sen (you are)	garipsin	garip misin?	garip değilsin	garip değil misin?
o (he/she/it is)	garip / gariptir	garip mi?	garip değil	garip değil mi?
biz (we are)	garibiz	garip miyiz?	garip değiliz	garip değil miyiz?
siz (you are)	garipsiniz	garip misiniz?	garip değilsiniz	garip değil misiniz?
onlar (they are)	garip(ler)	garip(ler) mi?	garip değil(ler)	garip değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	gariptim	garip miydim?	garip değildim	garip değil miydim?
sen (you were)	gariptin	garip miydin?	garip değildin	garip değil miydin?
o (he/she/it was)	garipti	garip miydi?	garip değildi	garip değil miydi?
biz (we were)	gariptik	garip miydik?	garip değildik	garip değil miydik?
siz (you were)	gariptiniz	garip miydiniz?	garip değildiniz	garip değil miydiniz?
onlar (they were)	gariptiler	garip miydiler?	garip değildi(ler) / değillerdi	garip değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	garipmişim	garip miymişim?	garip değilmişim	garip değil miymişim?
sen (you were)	garipmişsin	garip miymişsin?	garip değilmişsin	garip değil miymişsin?
o (he/she/it was)	garipmiş	garip miymiş?	garip değilmiş	garip değil miymiş?
biz (we were)	garipmişiz	garip miymişiz?	garip değilmişiz	garip değil miymişiz?
siz (you were)	garipmişsiniz	garip miymişsiniz?	garip değilmişsiniz	garip değil miymişsiniz?
onlar (they were)	garipmişler	garip miymişler?	garip değilmiş(ler) / değillermiş	garip değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	garipsem	garip miysem?	garip değilsem	garip değil miysem?
sen (if you)	garipsen	garip miysen?	garip değilsen	garip değil miysen?
o (if he/she/it)	garipse	garip miyse?	garip değilse	garip değil miyse?
biz (if we)	garipsek	garip miysek?	garip değilsek	garip değil miysek?
siz (if you)	garipseniz	garip miyseniz?	garip değilseniz	garip değil miyseniz?
onlar (if they)	garipseler	garip miyseler?	garip değilseler / değillerse	garip değil miyseler?

Noun

garip (definite accusative garibi, plural (archaic) garipler or gureba)

1. (Islam, Sufism) A dervish who considers himself a stranger and a guest in the mortal world and rejects worldly possessions.

Declension

Inflection
Nominative	garip
Definite accusative	garibi
	Singular	Plural
Nominative	garip	garipler
Definite accusative	garibi	garipleri
Dative	garibe	gariplere
Locative	garipte	gariplerde
Ablative	garipten	gariplerden
Genitive	garibin	gariplerin
Predicative forms Singular Plural 1st singular garibim gariplerim 2nd singular garipsin gariplersin 3rd singular garip gariptir garipler gariplerdir 1st plural garibiz garipleriz 2nd plural garipsiniz gariplersiniz 3rd plural garipler gariplerdir

Derived terms

• garibine gitmek
• garip bulmak
• gariplik
• garipsemek

 

Related terms

• garabet
• gariban
• garp
• gurbet
• gurup
• hilkat garibesi
• mağrip

 

Interjection

Garip!

1. surprising, strange, weird

Further reading

• “garip”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “garip”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 1645
• Avery, Robert et al., editors (2013), The Redhouse Dictionary Turkish/Ottoman English, 21st edition, Istanbul: Sev Yayıncılık, →ISBN